Basit Usul ve Gerçek Usul Arasındaki Fark ?
- 9 Temmuz 2021
- 3964 Kez Okundu
Basit Usul ve Gerçek Usul Arasındaki Fark, Bilanço Esası ve İşletme Esasına tabi tacirler ve özelliklerini yazımızda genel hatlarıyla ele alacağız.
Bu sınıflandırmalar, ticari kazancın tespit usulleri olarak da isimlendirilmektedir.
Öncelikle, vergi ile ilgili konuları mesleki çerçevede incelerken veya normal bir vatandaş olarak ya da esnaf olarak baktığımız zaman belirli aktörler gözümüze çarpar ya da etrafımızdan duyarız.
Bunlar, basit usul esnaf, 1. sınıf esnaf, 2. sınıf esnaf, işletme esasına tabi esnaf vb. şekillerinde karşımıza çıkar.
Bu aktörler, faaliyetlerini farklı büyüklüklerde veya farklı yükümlülük ve esaslara tabi olarak yaparak, karşılığında vergi ödemektedirler.
Ancak, ayrıntılara doğru yol aldıkça bir çok kişinin ister istemez aklında soru işaretleri oluşmaktadır.
Bu nedenle, yazımızda anlaşılabilir bir sınıflandırma ile merak ettikleriniz bilgilerin aydınlanması için sizlere rehber olacağız.
Basit Usul ve Gerçek Usul Arasındaki Fark
Ticari Kazancın tespit usulleri 2 ye ayrılmaktadır. Gerçek usule tabi esnaflar da kendi içlerinde ikiye ayrılmaktadır.
1- Basit Usul
- Basit Usul’e tabi olma şartlarını sağlayan mükellefler.
2- Gerçek Usul
- Birinci sınıf tacirler (Bilanço esasına göre defter tutanlar)
- İkinci sınıf tacirler (İşletme hesabı esasına göre defter tutanlar)
Basit Usul
Basit Usul bir ticari kazanç tespit usulüdür, bu kapsama dahil olan mükelleflere yazımızda da değineceğimiz üzere devlet tarafından bir takım kolaylıklar sağlanmaktadır.
Bu kolaylığın nedeni basit usul mükelleflerin faaliyetinin küçük ölçekli olması ve gelirlerinin göreceli olarak diğer ticaret erbaplarına göre daha az olmasından kaynaklanmaktadır.
Basit Usule Tabi Olma Şartları Nelerdir?
Basit Usule tabi olmak için her yıl belirlenen bazı şartlar ve hadler bulunmaktadır.
1- Kendi İşinde Bilfiil Çalışmak veya Bulunmak
- Kendi işinde bilfiil çalışmak; mükellefin işin gerektirdiği şekilde iş ile bizzat uğraşması, ya da işin sevk ve idaresini yürütmesi anlamına gelmektedir.
- Bazı durumlardaki geçici iş başında olmama durumları, bu şartın ihmali anlamına gelmemektedir.
- Bunlar, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalardır.
- Ancak, ölüm durumunda, vefat eden iş sahibinin dul eşi veya küçük çocuklarının adına işin devam etmesi halinde bilfiil çalışma ya da bulunma şartı aranmaz.
2- Yıllık Kira Bedeli Sınırlarını Aşmamak
Yıllık kira bedelinin,
- Büyükşehir belediye sınırlarında, 2020 takvim yılı için 11.000 TL,
- Büyükşehir sınırları dışında, 2020 takvim yılı için 7.000 TL’yi aşmaması gerekmektedir.
3- Gerçek Usule Tabi Olmamak
- Mükellefin, Ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle gerçek usule tabi olmaması gerekmektedir.
4- Yıllık Alım ve Satım Hadlerini Aşmamak
2021 Takvim yılı içerisinde,
- Satın aldıkları malları olduğu gibi ya da işleyerek satanlar için; yıllık alımları 150.000 TL’yi, yıllık satışları 240.000 TL’yi aşmamalıdır.
- Satın alınan malların olduğu gibi ya da işleyerek satışı dışında kalan faaliyetler için, yıllık 76.000 TL brüt iş hasılatını aşmamalıdır.
- Satın alınan malların olduğu gibi ya da işleyerek satma faaliyetini ve bu kapsama girmeyen başka bir faaliyeti birlikte yapanların; yıllık toplam satış tutarı veya satış hasılatı 150.000 TL’ yi geçmemelidir.
- Milli Piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kar oranları düşük faaliyetlerde, yukarıdaki hadler uygulanmayıp, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın her yıl ayrıca belirlediği özel hadler uygulanır.
Kimler Basit Usul’e Tabi Olamaz?
Aşağıda sayılan mükellefler, basit Usul e tabi olamaz.
- Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları.
- İkrazat (ödünç para verme) işleriyle uğraşanlar.
- Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar.
- Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu mükelleflere karşı derece taahhütte bulunanlar.
- Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut (aracılık) edenler.
- Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar.
- Tavassut (aracılık) işi yapanlar (dayı başılar hariç).
- Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler.
- Şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlar ile treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri (Yapısı itibarıyla sürücüsünden başka on dört ve daha aşağı oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu kara taşıtları ile yolcu taşıyanlar hariç).
- Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan iş grupları, sektörler, il ve ilçeler, büyükşehir belediyeleri dahil olmak üzere il ve ilçelerin belediye sınırları (mücavir alanlar dahil), belediyelerin nüfusları, yöreler itibarıyla veya sabit bir işyerinde faaliyette bulunulup bulunulmadığına göre gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülenler.
- Aşağıda sayılı, 8/5521, 92/2683 ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları ile gerçek usulde vergilendirilme kapsamına alınan mükellefler.
- Büyükşehir sınırları içerinde; emtia alım, satım veya imalatı, her türlü inşaat işleri, motorlu taşıt bakım onarımı, lokanta vb. hizmetler, eğlence ve istirahat yerlerini işletenler. (Bakanlar K. K. 1995/6430)
- Zirai mahsulleri satın alarak bu mahsulleri kısmen veya tamamen tüketici dışında kalanlara satan kişiler. (Bakanlar K. K. 8/5521)
- Canlı hayvan alım-satımı yapan kişiler. (Bakanlar K. K. 8/5521)
- Her türlü televizyon, video, radyo, teyp, müzik seti, disk-çalar, kamera, bilgisayar, soğutucu, çamaşır ve bulaşık makinesi, elektrikli süpürge, elektronik müzik aletleri, elektrikli dikiş makinesi ile elektrikle çalışan benzeri eşyaların alım-satımı ve üretimi ile uğraşan mükellefler gerçek usulde vergilendirme kapsamına alınmıştır. (Bakanlar K. K. 92/2683)
Gerçek Usul
Basit usul ve gerçek usul arasındaki fark konusunu işlediğimiz yazımızda, ikinci bölümde Gerçek Usul’e tabi mükellefleri anlatacağız.
Basit Usul faaliyetleri ve hadleri sınırlarında kalmayan mükelleflerin ticari kazançları gerçek usulde tespit edilmektedir.
Gerçek Usul kendi içerisinde,
- 1. Sınıf Tacir ( Bilanço Esasına Göre Defter Tutanlar)
- 2.Sınıf Tacir ( İşletme Esasına Göre Defter Tutanlar) olarak ikiye ayrılmaktadır.
1.Sınıf Tacirler
- Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanlardan, alış tutarı 300.000 TL’yi , satış tutarı 420.000 TL’yi 2021 takvim yılı içerisinde aşanlar,
- Diğer işlerle uğraşanlardan 2021 takvim yılı içerisinde 150.000 TL iş hasılatını aşanlar,
- Yukarıdaki iki maddedeki işleri beraber yapan mükellefler için, İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 300.000 TL’yi 2021 yılında aşanlar,
- Kurumlar vergisine tabi diğer tüzel kişiler,
- Kendi isteğiyle bilanço esasına göre defter tutanlar, bilanço esasına göre defter tutacak 1. sınıf tacirlerdir.
1.Sınıf tacirlerin ticari kazançları, bilanço üzerindeki dönem sonu öz sermaye tutarından dönem başı öz sermaye çıkarılarak bulunur.
Bu sonuca, kanunda belirtilen bazı değerler eklenir veya çıkartılır. ( Daha ayrıntılı olarak sonraki yazılarımızda bahsedilecektir.)
Bulunan sonuç pozitif ise sonuç ticari kazanç, negatif ise zarar olarak değerlendirilir.
2. Sınıf Tacirler
1.Sınıf tacirlerde bahsettiğimiz hadleri aşmayan ve basit usul sınırlarında da yer almayan mükellefler, 2. Sınıf Tacirler olarak değerlendirilir.
- 2. Sınıf Tacirler, işletme hesabına göre defterlerini, “Defter Beyan Sistemi” üzerinden elektronik olarak tutarlar.
- Ticari kazançları, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile yapılan giderler arasındaki fark alınarak tespit edilir.
- Hasılatın fazla olması durumunda kar, giderlerin fazla olması durumunda zarar çıkmaktadır.